Dijital dönüşüm bankacılığı klasik anlamının dışına çıkarıp bambaşka mecralara doğru genişletirken bir yandan da hayatımıza yeni kavramlar sokuyor. Son on yılda karşımıza çıkan bu yeni kavramlardan biri de Açık bankacılık (Open Banking). Esasen kavramın dünyada ortaya çıkışı çok da yeni değil, fakat Türkiye’de kullanıma geçmesi ancak 2022 yılının sonunda yapılan yasal düzenlemelerle mümkün hale geldi. Dolayısıyla 2023 yılının başından beri Türkiye’de gündemleri yoğun bir şekilde meşgul ediyor.
Açık bankacılık kavramı yalnızca finansal kurumlarda çalışanları değil, finansal işlemlerini internet üzerinden gerçekleştiren herkesi ilgilendiren; işletme sahiplerinden bireysel kullanıcılara kadar birçok kesimin hayatını olumlu yönde etkileme potansiyeline sahip bir kavram. Ancak konuyla ilgili yeterli bilgi sahibi olunmaması sebebiyle her yeni teknolojiye olduğu gibi Açık bankacılığa karşı da bir çekince mevcut. Bu yazımızda kavramı detaylı bir şekilde açıklayarak okuyucularımızın aklında oluşan soruları cevaplamak istiyoruz.
Cevap vermemiz gereken ilk soru açık bankacılığın ne demek olduğu. Geleneksel bankacılık modelinde müşterinin finansal verilerine sadece müşterisi olduğu banka erişebilir. Açık bankacılıkta ise müşterinin finansal verileri müşterilere daha iyi bir hizmet sunabilmek amacıyla üçüncü parti kuruluşlar ile paylaşılır. Daha fazla detaya girmeden önce okuyucularımızın en temel endişelerinden biri gidermek için şunu belirtmekte fayda var: bu veri paylaşımı ancak müşterinin rızası ve izin verdiği veri tipi dahilinde gerçekleşir. Diğer tüm finansal işlemler gibi açık bankacılık modeli de kişisel verilerin gizliliği ilkesine uymak zorundadır.
Kavramın kullanıcılar için ne anlama geldiğini biraz daha detaylı bir şekilde açıklayalım. Açık bankacılık, bireysel ve kurumsal banka müşterilerine tüm hesaplarını tek ekranda görme ve yönetme kabiliyeti veren bir hizmettir. Bu hizmet sayesinde müşteriler, tüm finansal işlemlerini banka farketmeksizin tek bir panelden takip edebilir böylece aynı anda birden fazla hesabına erişebilir ve işlem yapabilir. Tüm hesap hareketlerini tek bir yerden görmek kişilerin ve işletmelerin gelir - gider dengesi, harcama kalemleri, masraflar hakkında daha sağlıklı bir bilgi edinmesini sağlar ve kullanıcıların daha sağlıklı finansal kararlar almalarına yardımcı olur.
Açık bankacılık ilk olarak Birleşik Krallık’ta ortaya çıktı. İngiltere hükümetinin bankacılık sektörünü geliştirme ve rekabeti artırma amacıyla yaptığı düzenlemeler sonucu, sektör müşterilere daha fazla seçenek ve daha iyi deneyimler sunmak için inovasyonlar geliştirmeye başladı. Bu inovasyonların sonucu olarak ortaya çıkan uygulamalardan biri de açık bankacılık uygulamaları oldu.
Açık bankacılığın finans sektörü ve kurumları için faydalarını şu şekilde özetleyebiliriz.
Açık bankacılığın müşteri tarafında sağladığı faydaları biraz daha detaylı olarak incelemekte fayda var. Ne de olsa finansal kurumların bilgiye erişmesi müşterilere oranla çok daha kolay!
Açık bankacılığın müşteri tarafındaki ilk faydası finans sektöründeki artan rekabet. Hem üçüncü parti uygulamaların hem de bankaların kendi online platformlarına yaptıkları yatırımın artmasıyla finansal kurumlar müşterilere daha iyi hizmet vermek için yarış halinde! Bu da müşteriler için daha uygun fiyatlı daha iyi hizmet almak anlamına geliyor.
Peki bu hizmetle müşteriler ne yapabilir?
İlginizi çekebilir: Pay by face yüz ile ödeme
Açık bankacılığın sunduğu imkanlardan nasıl faydalanabiliriz sorusunun ise birden fazla yanıtı var.
Türkiye’de açık bankacılık uygulamaları şimdilik bankaların kendi online platformları üzerinden gerçekleştiriliyor. Ancak yakın zamanda bu konuda birçok girişim görebiliriz. Burada kısaca dünyadan birkaç örnek vererek hem potansiyel girişimcilere hem de müşterilere açık bankacılığın sunduğu imkanları biraz daha somutlaştırmak istiyorum.
Cleo yapay zekayla oluşturulmuş bir bütçe tasarruf uygulaması. Z kuşağına hitap eden bu uygulama eğlenceli ve samimi bir dille kullanıcı ile harcamaları üzerinden sohbet ederek harcamalarını kontrol ediyor. Kullanıcının tüm hesaplarına entegre olan uygulama, çok fazla harcama yapıldığında ya da hedefler gerçekleşmediğinde uyarı veriyor ve şakacı bir tonla kullanıcıyı azarlıyor. Kullanıcı aynı restorana çok sık gittiğinde “garsona mı aşık oldun?” şeklinde cümleler kuruyor, tasarruf hedefine ulaşamadığında geleceğini karartmakla suçluyor. İyi bir dönem geçirdiğinde veya birikim yaptığında ise tebrik ediyor. Zaman zaman insanın işine burnunu sokan pasif agresif bir arkadaş gibi davransa da Cleo’nun Amerika’da 4 milyondan fazla kullanıcısı var.
Ynab, uzun haliyle You need a budget (Bir bütçeye ihtiyacın var) yine bir bütçe kontrol uygulaması. Aylık 8 dolarlık bir ücret karşılığında kullanıcılarına bütçe planlaması yapmak için öğütler veriyor. Amerika çıkışlı olan bu uygulamanın kendi geliştirdiği 4 tasarruf kuralı var: Harcanan her bir dolarının amacı olmalı, gelecek için para biriktirmelisin, her finansal işlemini takip et ve bütçe planlamanı sık sık gözden geçir. Bu tasarruf kuralları kapsamında kullanıcının harcamalarını hem tarihe hem de kategorilendire göre takip etmesine yardım eden uygulamanın milyonlarca kullanıcısı bulunuyor.
Mint de tıpkı Ynab gibi Amerika Birleşik Devletleri çıkışlı bir uygulama. Kişisel ve aile bütçesi yönetimi için kullanılan bu uygulama kullanıcı dostu ve kolay bir arayüzü olması sayesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde oldukça popüler, ancak yapısı gereği diğer ülkelerde tüm özellikleriyle kullanılamıyor.
Mint’in kullanıcılarına sunduğu dört temel özellik var: bütçe oluşturma, harcama takibi, fatura hatırlatması ve kredi skor takibi. Kullanıcılara bütçelerini aştığında uyarı veren uygulama, harcamaları kategoriler halinde sıralayarak kullanıcıların kendi alışkanlıkları hakkında daha bilinçli olmalarını sağlar.
Coconut diğer uygulamalardan farklı olarak bireylerden ziyade küçük işletmelere hitap eden bir uygulama. Serbest çalışanlar, KOBİ’ler ve yeni girişimciler gibi muhasebelerini bireysel olarak tutmaya çalışan kullanıcıların hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen uygulama Birleşik Krallık çıkışlı ve buradaki kullanıcılara yönelik. Mint gibi Coconut da diğer ülkelerde tüm özellikleri ile kullanılamıyor. Ancak Birleşik Krallık’ta oldukça popüler.
Uygulamanın özellikleri ise şu şekilde: hesap yönetimi, fatura takibi, bütçe oluşturma, vergi hesaplamaları. Uygulamanın popülerliği bu sunduğu hizmetlerin yanı sıra kullanıcı dostu bir arayüz ve kişiselleştirilebilir özelliklere sahip olmasından da kaynaklanıyor. Zaten açık bankacılığın temel hedeflerinden biri de bu: kişiselleştirilmiş hizmet sunmak.
Gelelim en önemli soruya: Açık bankacılık güvenli mi? Aslında her yeni teknolojik hizmet sunumunda bu soru tekrar gündeme geliyor. Kullanıcılar yeni teknolojilere karşı çekinceyle yaklaşıyor. Fakat hemen her yazıda tekrar ettiğim gibi bu çekincelerin temel sebebi bilgi eksikliği.
Türkiye’deki finansal kuruluşların çevrimiçi etkinlikleri BDDK tarafından sıkı bir şekilde denetleniyor. Hem kişisel verilerin korunması kanunu, hem de siber güvenlik açısından sıkı düzenlemeler getiren BDDK açık bankacılık ile uygulamalar için de uyulması gereken kurallar tanımladı. BDDK 2023/1 genelgesi diğer birçok çevrimiçi finansal işlemin yanı sıra açık bankacılık için de çok faktörlü bir kimlik doğrulama süreci tanımlıyor.
Sektörün ihtiyaçlarını ve trendlerini takip eden bir siber güvenlik şirketi olarak Techsign bu gereklilikleri yerine getirecek yeni bir ürün hazırladı. Smooth pass adını verdiğimiz bu ürün ilgili kuruluşlara BDDK 2023/1 genelgesine tam uyumlu bir kimlik doğrulama sistemi sağlıyor. Sisteminize kolayca entegre edilebilen ürünümüzle ilgili daha detaylı bilgi almak için bize hemen ulaşın!